Sivas Kurtuluş Savaşının temellerinin atıldığı, Selçuklu devrinin dev eserleriyle süslü, yüzölçümü bakımından Konya'dan sonra ikinci sırada yer alan bir il. Sivas ili topraklarının büyük kısmı İç Anadolu Bölgesi'nin yukarı Kızılırmak bölümünde diğer kısımları ise Karadeniz Bölgesi ve Doğu Anadolu bölgesindedir.
Gardaşlar diyarı Sivas.. Tarih boyunca Anadolu’nun en önemli yerleşim yerlerinden biri olmuş illerimizden.Burada geçmişten günümüze kadar pek çok medeniyetin izlerine rastlamak mümkün.Hem tarihi İpek Yolu’nun hem de ünlü Kral Yolu’nun geçtiği Sivas tam anlamıyla bir açık hava müzesidir
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas tarihi ve doğal güzelliklerinin yanında türküleri, halayları, yöresel yemekleri, eşi benzeri olmayan Kangal köpeği ve Sivasspor’u ile de çok renkli bir şehirdir. Başta Aşık Veysel ve Pir Sultan Abdal olmak üzere nice ozanlar yetişmiştir bu topraklarda. Türkiye’ye damga vurmuş onlarca sanatçının, sporcunun, siyasetçinin ve ünlü oyuncunun memleketidir. Ülkemize kattığı sayısız değerler vardır. Hele bir de soğuğu vardır ki dillere destan. Sivas her yönüyle gezilip görülesi, yakından tanınması gereken bir ilimizdir.Ozaman sivas' ta gezilip görülmesi gereken 6 yeri sizle paylaşıyorum iyi okumalar.
Gök Medrese
Gök Medrese, kitabesine göre Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından H. 670 / M. 1271 yılında inşa ettirilmiştir.Medresede ayet ya da hadis kitabeleri haricinde dört farklı noktada inşa kitabesi, bir sanatçı kitabesi ve birde tamir kitabesi bulunmaktadır.Medresenin en gösterişli bölümü, üzerindeki süslemelerle Selçuklu kapıları arasında önemli bir yere sahip olan taçkapıdır.
Sivas Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi
Sivas- Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi 1892 yılında Sivas lisesi olarak yaptırılan ve 1981 yılına kadar Sivas Lisesi olarak kullanılan tarihi binada açılmıştır.
Bilindiği gibi Atatürk Anadolu'da Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Samsuna çıktıktan sonra, Erzurum Kongresini açmış, Sivas Kongresini açmak üzere 2 eylül 1919 günü Sivas'a gelmiştir. Sivas Lisesi binası Kongreye ayrılmış ayrıca Atatürk ve arkadaşları Sivas'tan ayrılıncaya kadar bu binada kalmışlardır.
Sivas Kongresi, 4 Eylül 1919-11Eylül 1919 tarihleri arasında çalışmalarını sürdürerek önemli kararlar almış ve dağılmıştır. Atatürk Kongresinden sonra, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-I Hukuk Temsil Heyeti Başkanı olarak Sivas'ta çalışmalarını sürdürmüştür. Bu çalışmaları 18 Aralık 1919 tarihine kadar uzamış, Temsil Heyeti Ankara'da çalışmayı kararlaştırınca Atatürk'te bu tarihte Sivas'tan ayrılmıştır.
Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra 5 kez daha Sivas'a gelmiştir. 27 Eylül 1924'te eşi Latife Hanımla birlikte Sivas'a geldiği zaman yine Lisede kalmış, Erzurum döşünü, 12 Ekim 1924'te tekrar Sivas'a geldiği zaman geceyi yine burada geçirmiştir. 19 eylül 1928 günü Sivas'a bir daha gelen Atatürk, Lise'de düzenlenen Kongre salonu ve çalışma odalarını görmüş, ilgilere teşekkür etmiştir. Daha sonraki gelişlerinde Vali konağında kalmıştır.
BALIKLI KAPLICA
Sivas ilinde birçok kaplıca ve içmeler bulunmaktadır. Her bir kaplıcanın farklı hastalıklara ve rahatsızlıklara faydası vardır.
Sivas a 96 km. Kangal İlçesine 13 km. uzaklıkta ve Kangal’ın kuzeydoğusunda Kavak deresi vadisindedir. Suyun sıcaklığı 36 – 37 derece C, havuzların toplam debisi, 130 lt/sn dir. Kimyasal karakteristiği; PH 7.40, radyoaktivite 6 eman, toplam mineralizasyon 590.9 mg/lt. Fiziksel karakteristiği; kaplıca suyunda en büyüğü 10 cm boyunda olan binlerce küçük balık yaşar. Balıklar havuza girenlerin sivilce ve yara kabuklarını yemekte, deriye kaplıca suyunun temasını artırmaktadır.
DİVRİĞ ULU CAMİİ
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası olarak bilinen bu yapı topluluğu, cami, darüşşifa ve türbeden meydana gelen bir külliyedir. Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde inşa edilmiştir. Ulu Cami, Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah tarafından; Darüşşifa ise eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılmıştır. 1228 yılında başlanıp 1243 tarihinde tamamlanan yapı kompleksinin Baş Mimarı Muğis oğlu Ahlatlı Hürrem Şah'tır.
Başta kapılar ve sütunlar olmak üzere, külliyenin bir çok yerinde bulunan, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların ellerinden çıkan, taş işçiliğinin en nadide ve en ince örneklerini yansıtan harikulade motifler tüm dünyanın ilgi ve dikkatini çekmektedir.
Bu eseri farklı ve özgün kılan bir diğer özellik de, uzaktan bakıldığında simetrik olduğu düşünülen, fakat özünde asimetrik olan bezemelerde yer alan on binlerce motifin hiç birinin bir daha kendini tekrar etmemesi; kâinattaki farklı varlıkların muhteşem bir ahenk ve denge içerisinde olduklarının taşa nakşedilerek gözler önüne serilmesidir. Mimari üslubu, süsleme ve örtü sistemlerinin dengeli ve uyumlu tasarımıyla önem kazanan bu şaheser, dünyada, görülmeye değer eserler listesinin başında yer almaktadır. Bu büyüleyici eseri anlatmaya sözlerin yetersiz kalacağını Evliya Çelebi yüzyıllar önce şöyle ifade etmiştir.
1985 yılında UNESCO tarafından "Dünya Kültür Mirası" listesine alınan, İslam mimarisinin bu başyapıtı, aynı zamanda T.C. Cumhurbaşkanlığı makamının koruması altındadır.
GÜRÜN GÖKPINAR GÖLÜ
tabii güzelliği bakımından Gürün’ün olduğu kadar ülkemizin de nadide yerlerinden biridir. İlçe merkezine 10 kilometre uzaklıktadır. Suyu tatlı, berrak ve temizdir. Öyle ki bazı kısımların derinliği 17-20 metreyi bulduğu halde içine atılan küçük bir cismin tabana kadar çöküşü ve tabandaki duruşu, net olarak izlenebilmektedir. Gölün diğer bir özelliği, güneşin açısına göre ton değiştirmesidir. Gölün rengi mavi-gök renginden olduğu için bu ad verilmiştir. Yaslandığı kayaların dibinden ve yer yer tabandan kaynayan göl, iki parçadan oluşmaktadır. Küçük Göl adı verilen gölden çıkan suda alabalık üretimi yapılmaktadır. Büyük Göl ise turistik amaçlarla ziyaret edilen bir konumdadır.
ZARA TÖTÜRGE GÖLÜ
Zara'ya 26 kilometre uzaklıktaki göl ve çevresi yöre halkı tarafından sıklıkla ziyaret edilen mesirelerdendir. Kayıkla gezilerin yapıldığı gölün çevresinde dinlenme tesisleri bulunmaktadır. Gölde dalış sporu için imkanlar sağlanmıştır. Gölün yüzölçümü yaklaşık 5 kilometrekare, deniz seviyesinden yüksekliği 1295 metredir. Sivas'ın en büyük gölüdür ve içinde iki ada bulunmaktadır. Gölün çok büyük bölümünde derinlik 4-10 metre arasındadır. Hem dibindeki kaynaklardan, hem de yöredeki sulardan beslen gölün, suyu kireçli ve tuzludur. İçerisinde 17 çeşit balık yetişen nadir göllerden biridir. Tödürge Gölü çevresinde izlenebilen kuşlardan bazıları şunlardır; Tepeli Batağan, Kızılı Boyunlu Batağan, Leylek, Angut, Kılördek, Karaçaylak, Deniz Kartalı, Saz Delicesi, Turna, Uzunbacak, Kızılbacak, Sumru, Macar Ördeği, Sarı Başlı Kuyruksallayan.
VE SON
0 Yorumlar